Psikiyatrist ve psikoterapist Uzm. Dr. Arzu Dalmış: ''Deprem travmasını yaşamış olanlara yalnız olmadıklarının hissettirilmesi gerekir''
Psikiyatrist ve psikoterapist Uzm. Dr. Arzu Dalmış: ''Deprem travmasını yaşamış olanlara yalnız olmadıklarının hissettirilmesi gerekir''
Radyo Ege ve İzmir Tabip Odası’nın işbirliğinde hazırlanan ‘Her İşin Başı Sağlık’ programının konuğu psikiyatrist ve psikoterapist Uzm. Dr. Arzu Dalmış’tı. Dalmış depremi yaşamış insanlara ‘bak şanslısın, hayattasın’ türünden teselli cümlelerinin doğru bir yaklaşım olmadığını vurguladı
Radyo Ege’de her salı saat 11.00’de İzmir Tabip Odası işbirliğiyle hazırlanan ‘Her İşin Baş Sağlık’ programında gündem, depremin zihnimizde yarattığı tahribatı nasıl iyileştirebileceğimizdi. Doç. Dr. Nilgün Yener ve Ayşegül Koç’un moderatörlüğünde yayınlanan programın konuğu psikiyatrist ve psikoterapist Uzm. Dr. Arzu Dalmış’tı.
Hepimizin çok büyük travmaya uğadığına işaret eden Dalmış, deprem iki temel duygumuzu sarstı, temel güven duygusu ve kontrol duygumuzu’ dedi. Depremin, dünyaya duyulan temel güven duygusunu ortadan kaldıran bir doğa olayı olduğunu hatırlatan Arzu Dalmış ‘depremi yaşayanlar birincil travmayı, depremi gözlemleyenler ise ikincil travmayı yaşıyor’ diye konuştu.
İşte psikiyatrist ve psikoterapist Uzm. Dr. Arzu Dalmış’ın açıklamalarından öne çıkan detaylar...
HASTALARIM, BİZİMKİ DE DERT Mİ DEMEYE BAŞLADI
Depremi yaşayanlar, tanık oldukları, yapılan yardımların amaca ulaşamaması, hastanede yaşadıkları yüzünden sadece birincil travma değil ikincil travmaları da yaşıyor. Depremden sonra muayenemde birinci ikinci gün randevularım iptal oldu, üçüncü günden sonra gelenler, bizimki dert mi, insanlar nelerle uğraşıyorlar demeye başladı.
YAP BOZUN PARÇALARINI BİRLEŞTİRMEK
Bir puzzle düşünün dağılmış durumda, birçok şeyini kaybetmiş, bu dağılan parçaları birleştimeye çalışıyoruz, deprem gerçeğini kabullenerek o depremi kontrol eder hale gelmeli. Yaşam devam ediyor, ona yeni kapılar açmalıyız.
İLK BİR AY TEPKİLER NORMAL
Yaklaşık bir ay boyunca verdikleri bütün tepkiler normal. Deprem anını tekrar tekrar yaşıyorlar. Kendini suçlamalar, geçmişi kontrol etmeye çalışma çabaları beklenen normal tepkiler. Uykusuzluk, uyku bozuklukları oluyor. Ani seslerle irkilme, konstrasyon bozukluğu, çabuk ürkme, depresif haller, ben neredeyim türünde tepkiler, olağandışı bir olaya verilen bu tepkiler normal tepkiler. Bir aydan daha fazla sürdüğünde psikyatrik tedaviye ihtiyaç duyulabilir.
ONA YALNIZ OLMADIĞINI HİSSETTİRMEK ZORUNDASINIZ
İlk yapacağınız yardım travmanın devamını önlemek. Öncelikle barınma ve yiyecek ihtiyacını gidermek gerekiyor. Bizim ilk yapacağımız şey yaraların pansumanı olmalı. Sonrasında anlatmak istediklerine, duygularını ifade etmesine müsade etmek lazım. O ne kadarını anlatmak istiyorsa onu anlatmalı. Onu anlatmaya zorlamamalı. Ona yalnız olmadığını hissettirmek zorundayız. Çocuklar söze dökmekte zorlanabilir ona zaman onlara resim yapmaları için yardımcı olmak gerekir. Bu olumsuz duyular taşınması çok kolay duygular değil. Zihin inkar yoluna gitmek ister.
TESELLİ CÜMLELERİ DOĞRU DEĞİL
Bunu yaşayanların yüzde 90’ı bu travmayı atlatacak. Kayıplara verdikleri reaksiyonlar farklı olacak. Psikiyatri derneği birçok yerde yardım merkezi kurdu. İlk yapacağımızşey dinlemek, duygularının anlaşıldığını göstermek, teselli cümleleri yanlış yapılan bir şey. Bak şanslısın hayattasın, ağlama türünden yaklaşımlar hatalı. Çünkü o kişi hayatta olduğu için suçluluk duyuyor, kaybettiği yakınını düşünüp, o değil ben ölseydim diye kafasında kuruyor.
KAÇINMA DAVRANIŞLARI OLABİLİR
Dağılan yap bozun parçalarını yerine yerleştirmesini sağlamamız gerekiyor. Kaçınma davranışları ortaya çıkıyor. Kapalı yerlere girememe, gece ışık olmadan uyyuyamama, bunlarla kademe kademe yüzleşmek gerekiyor.
TAKDİRİ İLAHİDİR DEMEK SORUMLULUĞU ATMAK DEMEKTİR
Normalleşme gerekyor ama biraz yanlış anlaşılıyor. Bu takdiri ilahidir gibi normalize etme kişinin kendi üzerindeki sorumluluğu atma anlamına geliyor. Suçluluk duygumuzla yardım yaparak baş edeceğiz.
SÜREKLİ DEPREM HABERİ İZLEMEMELİ
Olumsuz bir şey yaşandı ama sürekli olumsuzlukta da kalmamak gerekiyor. Sürekli haber ve görüntülere maruz kalan çocuklar kendilerini çaresiz hissedebilir. Haber alacak kadar televizyonlara, sosyal medyaya bakmak yeterli. Çocuğa yalnız olmadığın hisstermek en iyi yöntem olur. Deprem çantası çocukla birlikte hazırlanabilr.
DEPREM SİZİ KONTROL ETMEMELİ, SİZ DEPREMİ KONTROL ETMELİSİNİZ
Kişi kendini tedavi etmek için içki, uyuşturucu ya da yeşil reçeteli ilaca başvurabilir ama kişi kısa süreliğine rahatlatsa bile sorun devam ediyor. İletişimin gücü çok yüksek, olayları anlamlandırıp zihne yerleştirmek çok önemli. Herkes terapiste gitmek zorunda değil, sizi anlayan biriyle konuşmanız da çok önemli. Deprem sizi kontrol etmemeli, siz depremi kontrol etmelisiniz.