SOSYAL FOBİ - SOSYAL ANKSİYETE BOZUKLUĞU
Sosyal fobi (Sosyal Anksiyete Bozukluğu), sosyal durumlarla ilgili yoğun ve sürekli bir korku, kaygı ve utanç duyma durumudur. Kişi diğer insanlar tarafından olumsuz değerlendirileceğinden ve küçük düşeceğinden endişe duyar, bu nedenle sosyal ortamlara girmekten, sunum yapmaktan kaçınır. Diğer insanların görüşlerinden aşırı derecede endişe duyar; sanki herkes ona bakıyor, onun kusurlarını inceliyor ve onu yargılıyormuş gibi algılar. Bu durum, kişinin iş ve okul yaşamında işlevselliğini bozar ve sosyal hayatını olumsuz yönde etkiler.
Genel nüfusun % 7-8’ inde görülür. Kadınlarda erkeklere göre iki kat daha fazla görülür.
Sosyal fobinin nedenleri arasında genetik yatkınlık, çocuklukta yaşanan olumsuz deneyimler, sosyal durumlarla ilgili aşırı endişeler, toplumsal beklentiler ve sosyal performansda yetersizlik yer alabilir. Sosyal fobi, alkol veya madde kullanımı, panik atak, obsesif-kompulsif bozukluk gibi diğer psikiyatrik rahatsızlıklarla birlikte görülebilir.
Topluluk önünde performans sergilemesi gerektiğinde veya kalabalık bir ortama girdiğinde sosyal fobisi olan bir kişide şu fiziksel belirtiler görülebilir:
Kalp çarpıntısı
Terleme
Titreme
Nefes almada zorluk
Mide bulantısısı veya karın ağrısı
Baş dönmesi veya bayılma hissi
Yüz kızarması
Konuşmada zorlanma, sesin titremesi, kekeleme
Kaslarda gerginlik
Sosyal fobi, tedavi edilebilir bir bozukluktur. Bilişsel-davranışçı terapi, sosyal beceri eğitimi, maruz bırakma terapisi, kişiler arası iletişim becerilerini geliştirme, zihinsel resimleme gibi tedavi yaklaşımları, sosyal fobiyi hafifletmeye hatta gidermeye yardımcı olabilir. Ayrıca, ilaç tedavisi de kaygının ve fiziksel belirtilerin kontrolünde yardımcı olabilmektedir.
Sonuç olarak, sosyal fobi, yoğun kaygı ve korku hissine neden olan bir psikiyatrik bozukluktur ve hayatı olumsuz yönde etkiler. Ancak, uygun tedavi ve destekle, sosyal fobi hafifletilebilir ve kişinin yaşam kalitesi artırılabilir.
Psikiyatrist Dr. Arzu Dalmış