EMDR TERAPİSİ
EMDR bir psikoterapi çeşididir, bu terapi boyunca zihnimizde yer alan anılarımıza ait bilgileri yeniden işleriz.
EMDR, "Eye Movement Desensitization and Reprocessing" kelimelerinin baş harfi ile isimlendirilen "Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden işleme" anlamına gelen bir terapi yöntemidir. EMDR terapisi tüm dünyada kabul gören ve yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. EMDR temelde yoğun korku ve kaygılar için uygulansa da günümüzde birçok psikiyatrik bozuklukta kullanılabilen bir terapidir.
EMDR terapisi yaşadığımız ve etkisinden kurtulamadığımız rahatsız edici olay, anı ve huzursuzlukları anlamlandırarak etkisinden çıkmamızı ve rahatlamamızı sağlayan bir psikoterapi yöntemdir.
Günümüzde EMDR, birçok farklı terapi ekollerinden ögeleri içeren, farklı tanı almış durumlara özel standartlaştırılmış protokolleri bulunan, bütüncül bir terapi yöntemidir.
Doğal afetler, büyük kazalar, kayıplar, savaş, taciz, tecavüz gibi önemli travmaların yanı sıra, başta çocukluk çağı olmak üzere her yaşta yaşanan ve etkisi travmatik olan her tür yaşantı; günlük hayatta aile, okul, iş çevresinde yaşanan olumsuz olaylar, şiddete maruz kalmalar, aşağılanmalar, reddedilmeler, ihmal ve başarısızlıklar işlenememiş anılar arasında yer alabilirler.
Danışanlardaki rahatsızlığın nedeninin, olumsuz ve kötü olarak depolanmış hafıza ve anılar olduğunu belirten ve tedavide adaptif (uyumsal) bilgi işleme modelinin rehberliğinde bu kötü anıları değiştiren bir psikoterapidir. Yanlış inanışlar, hareketler ve uygun olmayan davranışlar bu depolanmış eski yaşamımıza ait anılarından kaynaklanır. Biz bu hedef eski anılara ulaşarak ve bunları terapi ile işleyerek değiştiririz. Tedavide böylelikle daha uyumlu bir çözümü güçlendirmek için diğer yaşam tecrübelerimizin anıları ile birleştiririz.
Psikiyatrist ve danışan ilişkisi oluştuktan sonra hedef anılara ulaşılmaya çalışılır ve danışana iki yönlü uyaranlar verilir. Bu uyaranlar, göz hareketleri, iki kulaktan sesli uyaran verme veya iki yönlü dokunsal uyaranlar verme şeklinde olabilir. Danışana verilen bu iki yönlü uyaranlar, bu terapinin temel yöntemidir ve sonucu etkiler. Bu uyaranlar ile beynin iki yarım küresi arasında geçiş sağlanır. Bu şekilde olumsuz yaşantıların hafıza alanlarına çok daha hızlı erişilebilir. Bu sayede korkulu, kaygılı olarak depolanmakta olan belleğimiz yerine; güvende ve güçlü olduğumuz, kendimizi koruyabileceğimiz, kendimize güvenebildiğimiz gibi, yeni bilgilerle yeni belleğimiz oluşturulur.
EMDR terapisi ile sadece rahatsızlık veren semptomlar ortadan kalkmaz. Yeni bir bakış açısının kazandırdığı pozitif inançlar ve olumlu duygular danışanın kendisine, ilişkilerine, dünyaya bakışını da olumlu yönde değiştirip kişisel gelişim sağlamaktadır.